Minik Baykuş'un Oyun Güncesi

Yorucu ve bol koşturmalı bir Bodrum tatilinden sonra evde Kağan'la oyunlar oynamak iyi geldi. Tatildeyken "eyvah çocuğun huyu suyu değişti" derken neyse ki korktuğum başıma gelmedi ve eski düzenimize hemencecik geri dönebildik. Bu konuda babannenin payı da büyük tabi..:)

Bu yazımda, haftasonu baykuşla oynadığımız oyunlardan bahsedeyim dedim. Hem belki bu yazıyı okuyup bikaç baykuşa daha faydalı olur, hem de ilerde bana da lazım olur:) bulunsun burada...

Öncelikle Kağan için hazırladığım
"Kard-Eş Bulmaca" oyunu var. Kağan meyveleri çok sevdiği için oyunlar dikkatini çeksin diye genellikle meyveler üzerinden kurguluyorum. İnternetten bulduğum meyve fotoğraflarını bi tablo halinde toplayıp 2 sayfa çıktı aldım ve bir tanesini kestim. Parçalı olan meyveleri de Kağan'a verip "aaa elmanın kardeşi nerede acaba?" diyerek ona eşleştirdim. Bir nevi tombala oyunu aslında:)
Bu kard-eş bulmaca oyununu çeşitlendirebilirsiniz tabi. Geometrik şekiller, renkler, sebzeler, taşıtlar vs.. Biz bir de çoraplarla oynuyoruz bu oyunu. Kağan'ın minik renkli çoraplarını ortaya koyup hepsinin kardeşlerini buluyoruz teker teker... Bu aralar kardeş kelimesi sıklıkla kullanılıyor oyunlar içinde, malum sebepten dolayı:)))





Cumartesi akşamı ise, Kağan'ın uyku düzenine bir ekleme yapıyım dedim. Uyku ritüeline geçmeden önce mini-disco dedikleri müziklerden bikaç tanesinde dans ettik, oynadık, tef çaldık, kısacası kudurduk. Sonrasında yine sakin aktivitelere geçip, odasına gittik, kitap okuduk, sonra su içip uyudu. Sanırım bundan sonraki uyku ritüelimize "müzikle kudurmak" eklenecek..

Dün akşam da babasıyla birlikte "Kağan'ı biraz yoralım da erken uyusun" oyunu oynadılar. Salona, evdeki bütün minderleri ve bikaç sandalyeyi dizerek ona bir oyun parkuru hazırladı babası. Dönüp dolaştı, düştü kalktı, kızdı bağırdı ama mutluydu veee sonuç hemencecik uyuyup kaldı:) Oyun amacına ulaşmıştı:) Anneyle baba da fırsattan istifade bir film izleyebildi.. En azından yarısını... Çünkü biz de çok yorulmuştuk ve özellikle ben filmin yarısına kadar dayanabildim... Ama olsun, geceleri kesintisiz uyku paha biçilemez...



Bu hafta sonu bir de tebeşirlerle haşır neşirdik. Bir kaç aydır geometrik şekiller üzerine de oyunlar oynuyoruz. Artık kare-yuvarlak-üçgeni öğrendi. Terasta her bir fayansın üzerine bu geometrik şekilleri ayrı ayrı çizdik ve ben "kare" diyince kareye, yuvarlak diyince yuvarlağa bastı. Yıldız ve kalp şekillerini de ekledik sonrasında ve yavaş yavaş o şekillere de alışmaya başladı. Bu oyunu bir de rakamlarla denedik, tabi rakamlar henüz yabancı geldi ama en azından güzel bir giriş oldu.




Bir başka oyunumuzda otların içinde tebeşiri aramaktı. Bu oyunu da çok sevdi. Henüz bahçeyi düzenleyemediğimiz için bahçemizi otlar bürüdü ve o otların bir faydası olsun bari dedim. Tebeşiri attım otların arasına, bizim baykuş bulup getirdi. Dikkatini geliştiren bir oyun olduğu için her seferinde daha iyi buldu ve her kolay buluşunda daha çok sevindi..





Kağan mutfakta yemek hazırlama süreçlerinde hep yanımdaydı şimdiye kadar. Tezgahta, kucağımda, pusetinde her zaman anlattım ona neler yaptığımı. O yüzden midir bilmiyorum ama mutfak işlerine yatkın sanırım. Eşim de ben de mutfakta bişeyler üretmeyi seviyoruz. (Eşim yemeyi de seviyor da ben o kadar değil:)) O yüzden Kağan tezgahta büyüyor diyebilirim... Mutfak işleri de onun hem dikkatini geliştiriyor, hem de motor becerilerinin gelişimine katkıda bulunuyor. Bir yandan da yemeğin-pastanın pişme süresi gibi durumlarda da zaman kavramını öğrenmesini sağlıyor. 





Eh şimdilik bu kadar oyunlarla ilgili o kadar çok şey var ki aslında paylaşmak isteyip yazamadığım... Pufff.. ne üşengeç oldum ben yaaa...neyse, şimdilik bu kadar, tekrar görüşmek dileğiyle...
sevgiler...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder